Kozmos ve Termodinamik
Makalenin ilk bölümünde
ayrık şeylermiş gibi gözüken kozmos ve termodinamik kavramlarının ısı fiziği görüngesindeki ortak olan yanları hakkında bazı bilgileri okurla
paylaşmak istiyorum.
Kozmos ısıl bir sistem
olarak düşünüldüğünde sıcaklığın teorik alt sınırı için -273,15° C(elsius)’luk
(0 Kelvin’lik) mutlak bir değer verilir. Bu sıcaklık değerine
termodinamiğin üçüncü yasası uyarınca erişmek imkânsızdır.
Ancak konuyu ‘düşünülür’
değil de ‘görünür’ dünya olarak ele alırsak; yani sıcaklığı doğal ölçülebilir
olgulara göre değerlendirirsek kozmik fon ışıması olarak ölçülen 2,7
K(elvin)’lik değeri evrenin sıcaklığı için pratik alt sınır olarak kabul etmek
gerekir.
Kozmosun ölçülebilen
sıcaklık üst sınırı için ise iç sıcaklığının on milyonlarca derece olduğu hesap
edilen mavi ışık salan yıldızların yüzeyindeki sıcaklığı temel almak doğru
olacaktır.
Ama unutulmamalıdır ki beklentilere
ters olarak bunların yüzey sıcaklığı sadece yaklaşık 33 000 K(elvin)’dir.
Karşılaştırma olması açısından hem büyüklük hem de parlaklık bakımından
yıldızlar arasında orta yerlerde bulunan Güneşimizin yüzey sıcaklığının 6.200°C
civarında olduğunu anımsayalım.
Ancak sıcaklık teorik üst
sınır değeri için Planck sıcaklığı
olarak hesaplanan 1,41679 x 1032 K(elvin) verilmektedir. Yani “Büyük
Patlama” sıcaklığı…
***
Şimdide termodinamiği bir
disiplin çerçevesinde ele alarak oluşumundaki okul ve temsilcileri anımsamaya
çalışalım.
Bu kapsamda termodinamik
disiplinini kuran okulların bazılarını belirterek temsilcilerinin önem
bakımından konumlarına değinmek istiyorum.
Çoğu bulundukları kentin
adıyla anılan ikisi Alman, ikisi Britanyalı diğerleri Fransız, Avusturyalı,
Amerikan ve Hollandalı olan sekiz termodinamik okulundan disiplinin
temellerinin atılmasına yapmış oldukları katkı bakımından Berlin ve Glasgow’un
özellikle belirtilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Klasik fiziğin başta gelen
alanı olan ısıl süreçler dinamiğinin gelişmesine önemli katkısı olan bu
okulların temsilcisi bilim adamları içinde matematiksel termodinamik
disiplininin önde gelen kurucusu Alman
Rudolf Classius ile istatistiksel termodinamiğin önde gelen yaratıcısı Avusturyalı Ludwig Boltzmann’ı bu
kapsamda anımsanması gereken ilk iki bilimci olarak görüyorum.
Öte yandan, sonsuz
küçükler hesabına dayalı diferansiyel denklemleri ile fiziğin tüm teorik
alanlarına olduğu gibi termodinamiğin de matematiksel yönde gelişmesine ön ayak
olmuş İskoç James Maxwell’in Edinburgh Okulu’nu temsil ettiğini
belirtmeliyim. Ama teorik mikro termodinamik olarak da addedebileceğimiz
istatistiksel mekaniğin Bolzmann ve Maxwell ile birlikte üçüncü yaratıcısı olan
Amerikan Okulu’nun temsilcisi Josiah Willard Gibbs’in bu alanda ikinci
büyük katkının sahibi olduğunu da kesin bir dille söyleyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder