19 Mayıs 2021 Çarşamba

Karmaşıklık (Bölüm 13) (Ateşan Aybars, 19 Mayıs 2021)

Klasik ve Karmaşıklık Ekonomisinin Kıyaslaması 

Karmaşıklık ekonomisine yaklaşım klasik ekonomi anlayışından çok farklıdır ve yeni bir paradigma olarak birçok disiplinin bir arada holistik olarak incelenmesini gerektirir. Örneğin, 1980 sonrasında, doğrusal sistemlerin yetersizliği nedeniyle matematik disiplini çerçevesinde katastrofi ve kaos kavramları öne çıkarıldığında doğrusalsız sistemlere ilgi arttı. Kısa süre içinde doğrusalsız sistemlerin başlangıç koşullarına aşırı duyarlı olması özelliğinin anlaşılması ve ardından yapıcı ve yıkıcı pozitif geri bildirim nedeni ile doğayı anlama çabalarımız farklı bir arayışa, karmaşıklığa yönelmeye başladı. Kısa sürede fizik ve kimya ile başlayan, sonrasında biyoloji alanında yaygınlaşan karmaşık adaptif sistemlerin ekonomiye de uygulanabileceği anlaşıldı. 

Doğada karınca ve kuş sürülerinin akıl almaz uyum ve örgütlenmeleri sıklıkla gözlenen kendiliğinden yapılanmalardır. Bu tür yapılanmalar ekonomide de görülür. Makroekonomi, bireylerin yerel etkileşimleri ve çevre ile uyumlarının sonucudur. Tüm bu karmaşık etkileşimlerin bildik denklemlerle çözümü mümkün olmadığından ağ teorisi ile modellemeler yapılarak çözüm aranır. Nitekim önceleri sadece matematik alanında kullanılan ağ teorisinin günümüzde hemen hemen tüm alanlarda kullanılmaya başlanması ekonomistleri de hareketlendirdi ve gerçek dünya fenomeni olarak ekonomiyi karmaşıklık çerçevesinde ele almak ihtiyacı hissedildi. Karmaşıklık ekonomisinin anlaşılması için 1. bölümde sık sık değindiğim kavramlar (Şekil 2.0.1) ve genel sistem teorisi çok uygun ve gerekli arka planı oluşturacaktır.  


Karmaşıklık ekonomisi doğrusalsız sistem teorisi üzerine kurgulanırken klasik ekonomi doğrusal sistem teorisi üzerine kuruludur. Dolayısıyla, her iki yaklaşım aynı ekonomiyi incelemek ya da anlamakla ilgili olsa da dayanakları açısından birbirleriyle tamamen karşıtlardır. Klasik ekonomik modelde rasyonel seçim yapabildiği düşünülen birey, davranışlarının makroekonomik seviyede statik dengeye ulaştığı noktasından değerlendirirken doğrusalsız model bize çok farklı bir resim sunuyor. Örneğin, sınırlı rasyonel davranışı olan bireylerin (sınırlı zaman–mekân çerçevesinde yaptıkları tercihlerin) etkileşimleri, sürekli değişen dinamiklerin güdümünde sürekli denge arayan makroekonomik seviyeye ulaşır. Klasik ekonomi anlayışı, kapalı sistem dengesi üzerinde açıklanırken açık sistem olarak karmaşıklık ekonomisi hiçbir zaman statik dengenin olmadığı klasik ekonominin tam karşışında yeni bir paradigma oluşturmaktadır. 


Karmaşıklık ekonomisi, birbirleriyle sürekli etkileşim içinde olan bireylerin sınırlı rasyonel davranışı ile tanımlanamaz. Klasik ekonomide doğrusal teori yaklaşımı ile sistem davranışının (ekonomi bütününün) neden sonuç ilişkisi (analizi), sistem bileşenlerinin (birey ve kurumların) özelliklerinin cebrik toplamı olarak ifade edildiğinden sistemin yaratıcılığı ya da kendiliğinden yapılanma ve belirim özelliklerinden kaynaklanan sinerji fazla gözlenmez. Oysa karmaşık sistemlere bu şekilde yaklaşılmaz. Açık sistem yaklaşımı çevre ilişkilerini göz önüne aldığından analitik nedenselliğe karşı sentez yöntemi kullanılır. Yani, kapalı sistem olarak modellenen klasik ekonomiye karşı karmaşıklık ekonomisi açık sistem olarak modellenip incelenmeye alınır. İzole edilmiş kapalı sistem tek bir denge arayışındayken açık sistemlerde, tam aksine, sistemin girdi ve çıktıları sürekli değiştiğinden tek bir denge söz konusu değildir, sistem sürekli olarak denge arayışındadır. 


Karmaşıklık ekonomisi olarak açık sistemler ise tek bir denge yerine sistemin girdi ve çıktıları ile sürekli denge arayışı (çoklu dengeler) durumunda olduğundan sistemin fonksiyonu sosyal, ekolojik sermaye ilişkileri çerçevesinde tanımlanır. Burada, fonksiyonların tanımlanması cebrik ya da diferansiyel denklemler aracılığı ile olmayıp basit kurallarla oluşan algoritmalarla (agent base modelling) modellenir. Bir dizi basit kural aracılığı ile sistemin tümünün veya bileşenlerinin gerçek dünya ekonomisini ne kadar temsil ettiği değerlendirilir. Doğrusalsız açık sistemler, çevreleri ile ve diğer sistemlerle sürekli etkileşim içinde olduğundan sınır koşulları tanımlanamaz. Oysa klasik ekonomi ya da doğrusal olan kapalı sistemler çevre etkileşiminden bağımsız olarak laboratuvar koşullarında analiz edilebilirler. Sistemin iç dinamikleri toplama özelliği gösterdiğinden denklemlerle kolayca tanımlanabilir ve modellendirilirler. Kapalı bir sistem olarak klasik ekonomik model, çevre ve diğer sistemlerle nasıl iletişim içinde olduğunu tanımlayamaz. Karmaşıklık teorisi de bu analiz yöntemini kullanmaz. Analiz yöntemi modern bilim ve laboratuvar için çok temel olmakla birlikte karmaşıklık teorisi farklı bir yaklaşım gerektirir. Çevre ile sürekli iletişim hâlinde olduğundan analitik akıl yürütmenin tam karşıtı olarak sentez yöntemini kullanılır.


Ateşan Aybars (19 Mayıs 2021)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder