Akıl Tutulması ve Duygulardaki Akıl
Us dışı fikir ve davranışlar şeklinde ortaya çıkan akıl tutulmasına mazeret olarak gösterilen duygular, insanın yaptığı değil, fakat başına gelen bir şey olarak değerlendirilmiş ve vücuttaki konumu için akıl ile farklı yerler önerilmiştir. Arıisto’nun duygular için kullandığı tutku (pasos) kavramının, aynı zamanda acı çekmek anlamında olması, duyguların usa uzaklığını düşündürür.
Us dışı durumdan kurtulmak için önerilen duygulardan arınmışlık (ataraksia) halinin örnekleri, Camu’nun Yabancı’sı ve Uzay Yolu’nun Mr.Spark’ında görülebilir. Bu karakterleri, insanlığa uzak ve nadir örnekler olarak değerlendirmek mümkündür. Gerçekten de, toplumda % 1 oranındadırlar ve insanlığa uzaktırlar. Fakat, bu gibi psikopat özellikler (samimiyet, pişmanlık ve empati yokluğu ve egoizm, vb.) gösterenlerin, üst düzey yöneticiler ve mahkumlar arasında % 21 gibi çok yüksek oranda temsilinin ve bunları toplumun en alt ve en üst uçuna götüren sürecin açıklanmasına gerek vardır.
Uzak Doğu düşüncesi, duyguların yeri konusunda, akıl ile kalbi birbirinden ayrı tutmaz. Aynı şekilde, Eflatun’un duyguların dengeliliği (apati) kavramı da usu dışlamaz. Sartre’ın varoluşçuluğu, bireyin kimliğinin kendisi tarafından oluşturulmasını esas alır ve duyguların sorumluluğundan kaçınılamıyacağını anlatır.
Korku ve öfke gibi temel sayılabilecek duyguların nerolojik tepkiler olduğu düşüncesi, tecrübe ve kültürün rolunü ihmal ederek konuyu mekanik bir anlayışa indirger. Fakat, duygular ile aklın bir araya geleceği düşünülemezse, duygusal zeka kavramı anlaşılamaz. Kaldı ki, yaşam mücadelesinde duygular insana yararlı olmasaydı, evrim sürecinde geçersiz hale gelmez miydi?
His, Duygu, Anlam ve Değer
Genellikle bir algıdan doğan ve fizyolojik karşılığı olan his (feeling), Stoa’cılarda, kızınca yükselip taşması ve üzülünce, boşalıp gitmesiyle, ısı/basınç altındaki sıvıları andiran bir hidrolik eğretileme ile, Dekart’ta hayvan ruhu, Freud’da ise, ruh enerjisi kavramları ile ifade edilen bir mekanizmadır. Bu mekanizma hisleri anlamada yararlı olabilir ama, bir amaca yönelme özelliği olan duyguları (emotion) anlamak için daha fazlasına gerek vardır.
Hislerin ardından gelen eylem tetikleyicisi duygular, değerlendirme yapmayı gerektirir. İçgüdüler ve fizyoloji ile bağları güçlü olan korku ve ofke gibi temel duygular da usu barındırır. Butun hayvanlarda bulunan korku duygusunun insan beynindeki merkezi amigdalanın uyarılara tepkisinin ustan hızlı olması, bu durumu değiştirmez.
Yılan ile karşılaşan birinin vucudunun adrenalin salgısı ile nabzının ve solunumunun hızlanması, öncelikle usunun tehlike algısı yapıp yapmamasına bağlıdır. Kaçma veya savaşma/avlama kararını verdiren duygunun tetikleyicisi, yılan değil, yılanın anlamı ve bu alignın yarattığı fizyolojik değişimlerin (hislerin) duyumudur. Değerlendirme için, duygunun oluşumuna ihtiyaç olması geregi, değer kavramının hem doğal içgüdüler, hem de edinilmiş güdüler ile bağlantısını oluşturur.
Akıl ve duygu denemelerimin ana yapısının kurulmasında yararlandığım kaynak : R.Soloman – Passions. Philosophy and Intelligence of Emotions.
Timur Otaran (7 Aralık 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder