Osmanlı
Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -xııı- (*)
Bu yazı
dizisinde ele almakta olduğum genel tarih ile ilgili denemelerde genel tarihe farklı ölçeklerden bakışta nelerin kapsam dâhiline girmekte olduğu
konusuna değinmeden geçmenin tarihi bütünselliğini
(holizmini) anlamak bakımından bir eksiklik yaratacağını düşünüyorum. Bu
doğrultuda dizinin şimdiki denemesinde tarihe farklı ölçeklerden bakıldığında görülen pencere içine nelerin girdiğini
kısa da olsa aktararak irdelemek istiyorum.
Burada farklı ölçeklerden kastedilen şey ele
alınan tarih anlatısının kapsadığı zaman/mekân boyutudur. Doğaldır ki zaman/mekân boyutu, yani kronolojik mesafe ve kozmik kapsam ne denli kısa ve küçük
olursa anlatının içeriğindeki olgu, olay ve varlıklar o
denli az ve küçük olmaktadır. Diğer bir deyişle, anlatı az bir zaman içinde ve küçük
bir mekân için ele alındığında kaçınılmaz olarak yerel tarih alanına girilmek durumunda kalınacaktır. Ama en uzun zaman ve en büyük mekân diye bir tanımlama yaparsak bu kaçınılmaz olarak evrensel zaman ve evrensel mekânın tümünü
dikkate almamız gerektiği anlamını taşımaktadır.
Bu tanıma
giren tarih anlatısı şimdilerde
dünya literatüründe “Büyük Tarih”
diye nitelendirilmektedir. Bu tarih biçimi İngilizcede
“Big History” terimi ile belirtilmiş
olduğundan kavramın Türkçedeki
karşılığı için de ayni sözcükler kullanılmaktadır. Nitekim konuya ilgi duyanlar
için, orijinali İngilizce olan Cynthia Stokes Brown’un kitabının da Türkçeye bu doğrultuda Büyük Tarih adıyla çevrildiğini belirteyim
(**).
Kitap, bu yeni anlayış biçimini temsilen tarihsel bilgiyle sağın bilimsel bilgiyi tümleştirerek tarih anlatısına kozmik-holistik bir boyut
kazandırıyor. Böylece de bir bakıma, holistik tarih yaklaşımına geçiş yapılmış
olunduğunu yeri gelmiş iken ifade etmek isterim.
Genel olarak
bakıldığında, büyük tarihte konular zaman ve mekân kapsamında en geniş mahiyet
ite ele alındığından, anlatının evrenin başlangıcı olan 13,8 milyar yıl önceki Büyük
Patlama, “Big Bang” ile
başlatılıp insanlığın geleceği hakkındaki öngörülere
dek sürdürülmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Büyük Patlama ve ondan 300 milyon yıl sonra ortaya çıkan ilk galaksiler ve yıldızlar birinci aşama olma mahiyeti ile kozmik evre başlığı altında toplanılıp anlatılırken, 4,5 milyar yıl önce başlayan yerkürenin jeolojik tarihindeki gelişmeler ikinci aşamanın anlatısı olarak ele alınmaktadır. Üçüncü aşamada abiyogenez ve biyolojik
evrim canlılık evresi başlığı altında anlatılırken son aşamada ise insanoğlunun dünyası,
geleceğini de içine alacak şekilde sağın (ampirik) tarihsel anlatıya konu yapılmaktadır.
Büyük tarih konusunu ele alıp kitap yazmış
yazarların bu bölümlemelerde az-çok da
olsa bazı farklılıklar gösteren ele alışlara sahip olabildiğini bu noktada anımsatayım.
Ancak bölümlerde kapsanan müfredat içeriklerindeki farklılıklarının belirgin
bir şekilde miktar ve nitelik bakımından çok daha fazla
olduğunu da özellikle vurgulamam da yarar var sanırım.
Büyük tarih konusunu gelecek denemede işlemeyi
sürdüreceğim.
Mustafa Özcan (21 Ekim 2015)
__________________________________
(*) Devamı gelecektir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder