HOLİZM
Holizm [bütünselcilik] fikri [karmaşıklığın] emergentizm [belirimcilik] kavramı ile yakından ilişkili olan bir terimdir ve bütünü, tümü veya hepsi anlamına gelen Yunanca holos (ὄλος) kelimesinden türetilmiştir. Holos’un “bütün” kelimesine benzemesi, çaprazlayıcılı etimolojik sözcük üretim tarzı ile ilgili bir konudur. İki kelimenin ortak bir kökü yok ama Hint-Avrupa dillerinde holos, Sanskritçedeki sarva (tümü) ile örtüşmektedir.Politikacı düşünür Jan Christiaan Smuts tarafından ilk kez 1926 yılında tanımı yapılarak bilimsel terminolojiye kazandırıldı. Esasen, sözcük her şeyin ayrılmaz bir şekilde daha büyük bir bütünün içindeki bir ağdaki parça olduğunu söyler. Filozof Jerome A. Stone'un zekice söylediği gibi, “Smuts için evren bütünlerle doludur.”
Dolayısıyla, ister böceklerden ister bireylerden, kültürlerden veya topluluklardan bağımsızlıktan bahsettiğimizde, hepsini bağlayan derin ara bağlantıları bilmeden görmezden geliriz. Açık veya görünmez olan bu tür bağlantılar çevrebilim ve ekonomi, insanlar ve siyasette mevcut ve aktiftir. Kendi çağımızda, insanla ilgili holizm, küreselcilik dediğimiz şeyde göze çarpan bir şekilde belirgindir. Azalma olgusu, küresel olarak bağlayıcı etkileşimleri uluslararası düzeyde tamamen ortadan kaldırmasa bile, izolasyonun oluşumunu sağlar. Ancak büyük duvarlar bile holizmin bağlantılarını silmeye yetmez.
Holizm, sadece parçaların konfigürasyonlarını ayrıntılı bir şekilde incelemekle bütünün tam olarak kavranamadığı tezine dayanır. Sadece bileşen parçalarını inceleyerek her şeyin tam ve uygulanabilir bir resmini elde etmek imkânsızdır. Bu bize her ağacı ayrı ayrı inceleyerek ormanı anlayamayacağımızı hatırlatır.Holizm bir felsefeden ziyade bir perspektiftir. Emergentizm açıklamalar arar; holizm sadece piksel veya boya darbeleri yerine tam resmi görmemizi sağlayan bir vizyondur. Bu anlayış ressam George Seurat’ın noktasal resimlerinden herhangi birine bakıldığında ortaya çıkar.
İndirgeyiciler ile emergentistler arasında bilgi alanlarında açıklayıcılık hangisinin daha başarılı olduğu konusunda argümanlar vardır. İndirgemecilik olayların nasıl meydana geldiğini açıklar; emergentizm ise indirgemeciliğin açıklayamayacağını tarif eder. İndirgemecilik, sesin nasıl üretildiğini açıklar, ancak müziği neyin oluşturduğunu açıklayamaz (açıklamamıştır). Belirim bunun nasılına bakmaksızın sesin duyusunun insan beyninde oluşmasını açıklar.
Holizm söz konusu olduğunda böyle bir tartışma olamaz. Deneb'i veya çift yıldızı görmek için bir teleskoptan bakabilirsiniz, ancak gökyüzünün tümüne bakmak, bütünü incelememizi sağlar. Biri bir şiiri ayrıştırabilir ve uyak ile ölçü hakkında konuşabilir, ancak onu bir bütün olarak okumadan dizim ve güzelliğini deneyimleyemez siniz.Belirim bazı eski ve klasik filozofların yazılarında örtüktür, ancak bu terim yirminci yüzyılın başlarında Lloyd Morgan ve Samuel Alexander gibi filozoflar arasında popülerlik ve geçerlik kazandı. Bu durum bazı bilimcileri terimi disiplinleri çerçevesine dahil etmeye teşvik etti. Hem belirimcilik hem de holizm algılanan gerçekliğe tinsel tepkilerle uyumlu dünya görüşleridir.
Çeviri ve Derleme Mustafa Özcan
(*)URL’si https://www.quora.com/What-is-a-holistic-perspective-in-philosophy olan sayfada bulunan Prof. Dr. V. V. Raman’ın “felsefede holistik perspektif nedir?” sorusuna verdiği cevabın tarafımdan GÇ ile yapılan çevirisidir. Ancak anlamayı artırmaya yönelik olarak [ ] parantezler ile yapılan bazı küçük eklemeler ve terim tanımları ile metnin sonundaki tek tümcelik eksiltme bana aittir (Mustafa Özcan)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder