İzmir - Karaburun'da 4 - 8 Temmuz 2018 tarihlerinde gerçekleştirilecek 24. Ütopyalar Toplantı teması ve tanıtım yazısı aşağıdadır. Duyurulur...
24. Ütopyalar Toplantısı: Don Kişot İnsansız Ütopyalara Karşı.
Geleceği düşledik. Sonra, planladık geleceği. Öylesine planladık ki insan keyfiyetine yer kalmasın. Keyfiyeti aşmak için insanı eğitemedik ama insan yerine makine koyduk işi layığınca yapsın diye.
Şimdi robotlara vatandaşlığı, robotlarla evliliği tartışıyoruz. Hava araçlarımız bile insansız. Geleceğimiz insansız. Ütopyalarımız insansız.
Yel değirmenlerine karşı erdemi, şövalyeliği savundu kimimiz. Bazılarımız makineleri bile kırdı. İnsan olma kavgasında araçlarımızla savaştı Don Kişotlar.
Şimdi yine… Don Kişotlar insanlıkta direnmeye ve geleceğimizse bizden kopmaya devam ediyor. Geçmişimiz geleceğimizle savaşıyor. Don Kişotlar İnsansız Ütopyalara Karşı Duruyor!
Yapay zeka araştırmaları, genetiği değiştirilmiş organizmalar, uzay araştırmaları ve daha nice bilimsel gelişmeyle birlikte algı alanımızı genişletirken, insana ait alanlar daralıyor. Öylesine hızla geliştik ki yaşam koşullarımızı tehlikeye attık. Küresel ısınma, doyuramadığımız nüfus, savaşlar, düşmanlıklar nedeniyle insanca yaşamakta zorlanıyoruz. Öte yandan, bilimsel gelişmelerin teknolojiye yansıması ve kapitalizmin araçlarına yenilerinin eklenmesiyle birlikte de pek çok meslek insanların tekelinden çıkmakta. Otomatik pilottan insansız hava aracına, bilet otomatlarından bankamatiklere pek çok teknoloji ürünü yaşamımızı kuşatıyor. Yapay zekanın gelişimiyle birlikte, en insanca dediğimiz meslekler bile yakın gelecekte tekelimizden çıkabilecek durumda.
Tüm bu baş döndürücü gelişmelere karşı, yeniden insanla sohbet etme, doğanın çağrısına uyma, düşünsel ihtiyaçlarımızı tatmin etme, yeniden doğal (en azından genetiği değiştirilmemiş) yiyecekleri tatma, toprağa dokunma gibi arzularımız ise hala mevcut. Çağımızın dayatılan yaşam tarzına karşı, insanca bir yaşam özlemini haykıranlarımız da az değil. Ütopyanın bizi sunulanların ötesine geçmek demek olduğunu bilenlerimiz hayal kurmaya devam ediyor. Arada yel değirmenleriyle dövüşmek gerekse bile hayal gücünün bizi bugüne getirdiğini unutmadan “ütopyalara devam” diyoruz. Gelecekten kaçmadan ve ondan korkmadan daha iyisini, hep daha iyisini hayal ederek yakın geleceğimizi tartışmaya çağırıyoruz. Yel değirmenleri de biziz, onlara kılıcını çekip saldıran erdem de!