19 Ekim 2012 Cuma

Kadıköy Düşünce Platformu, Nereden Nereye (Ateşan Aybars, 19 Ekim 2012)


Kadıköy Düşünce Platformu, Nereden Nereye

Kadıköy Düşünce Platformu (KDP) olarak uzun yıllar yavaş ama kalıcı adımlarla yürüttüğümüz düşünce tartışmaları  artık hakettiği ilgiyi görmeye başladı. Mustafa Özcan’ın liderliğinde bu tür toplantıları 17-18 yıldan bu yana hemen hemen eksiksiz her hafta yapıyoruz. Çok saygı duyduğum ve mentor’um olarak gördüğüm Mustafa Özcan’ın anlatımları ile edindiğim bilgi ve yaşam anlayışını televizyon programlarım dahil her ortamda paylaşmakdan keyif alıyorum. Son olarak, yıl başında bilgi susuzu birkaç arkadaşla Büyük Klüp’de başlattığım bu toplantıların son derece keyifli olması ve alışkanlık yaratması üzerine zihinsel faaliyetlerimizin farklı mekanlarda devamına karar verdik. Nitekim, bilimsel, felsefi ve yaşamsal temelde dünya görüşü oluşturmayı kendine şiar edinmiş klüp üyelerinden bir grup oluşturduk. KDP grubu olarak geçen zaman içinde birçok arkadaşımızın soyut-somut konularda hayret verici anlayış ve beceri gelişimini keyifle izliyor ve son zamanlarda katılanların hızla gelişimini gözlüyoruz. 

Bu tür toplantıların amacı nedir, ne gibi fayda sağlar, sadece sosyalleşme midir türü sorularla sık sık karşılaştığım için bir değerlendirme gereği duyuyorum.

İnsan yaşlandıkça nesnel keyif arzusundan çok düşünsel çabalarından haz almaya başlar. Fizyolojinin diyalektiği olarak, yaş ilerledikçe insan beyni sertleşir ama düşünce yumuşar. O zaman insan, deneyim ve bilgileri çerçevesinde mutlu olmaya çabalar. Zaman geçtikçe, bir çoğumuz için yaşam boyu becerinin (yada becerisizliğin) bir anlam taşımadığı, kendine  ve çevresine yük olmadan yaşamdam keyif almaya giden yolun bilgi ediniminden geçtiği gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalır. Ancak, bu henüz genç olanlarımızın nesnel dünya ile hapsoldukları anlamına gelmez.  Bilginin güç ve çekimine sevdalı gençlerin giderek arttığı, pembe dizi, futbol seyri, magazin vb. kısır tartışmalar yerine daha iyi bir toplum için sorgulayıcı eğilimleri, çevre ve doğa ile bütünleşmeye çalıştıkları da gözleniyor. Amacımız, bilgiyi holistik olarak özümsemiş, paylaşma yeteneği olan konuşmacıların bizleri aydınlatması. Bildiğiniz gibi bilim temelli özümsenmiş bilginin elde edilmesi kolay değildir. Bilindiği gibi bilim şarlatanları her yerde bol sayıda.

Toplantılarınızda ne gibi konular, tartışma düzeni, içerik türü sorulara da açıklık getirmem gerekirse;

Konularımız bireyin özgür düşünce yetisini oluşturacak bilimsel tabanlı farklı disiplinlerden çeşitli kavramların yalın ve anlaşılabilir bir şekilde sunulması ve tartışılması şeklinde olmaktadır. Hemen hemen herkesin fazla bilgili olmadığı ama kolayca fikir beyan ettiği spor, siyaset ve magazin gibi konular gündemimizde yoktur. Felsefe ve fiziğin yadsınamaz gerçekliği çerçevesinde; Mustafa Özcan’ın, olağan dışı çaba ve sentez yeteneği ile en basit konulardan en karmaşığa, örneğin, entropi, kuvantum fiziği, canlılık, evrimsel psikoloji, bilinç, formel düşünce olarak matematik, kaos, sosyal yapı, eleştirel teori, sosyal ve kültürel antropoloji, etik vb. ve hatta henüz yaygın şekilde öne çıkmamış spekülatif konu ve kavramları bilimsel ama holistik ve diyalektik çerçevede irdelemeye, anlamaya çalışıyoruz. Umarım, grubumuzun spekülatif ve yaratıcı katkıları ile hem bilimin hem mutlu insan olmanın sınırlarını zorlarız.

Ateşan Aybars,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder