5 Mayıs 2012 Cumartesi

Bor Başarısızlığı (Doç. Dr. Çetin ERTEK, 5 Mayıs 2012)


Bor Başarısızlığı

Dünya bor rezervlerinin yaklaşık %75’ine sahip olan Türkiye, dünyada bor ülkesi olarak adlandırılabilecek tek ülkedir (1). Türkiye bor rezervleri ile orantılı olarak dünya bor pazar payına sahip değildir. Uranyumumuzu, Toryumumuzu bir tarafa attık. Dünya ikincisi olduğumuz Toryumumuzu unuttuk. Bor için ne yaptık? Yüzyıllar geçti daha yeni bor araştırma merkezi kurduk, içinde 8 profesyonel çalışıyor! 8 Kişi maaşallah! Bor sanayinin sofrasının tuzudur. 295 sanayi kolunda kullanılmaktadır. Geleceğin yakıtı Hidrojen bile bor bileşiği içinde depolanabilir. Bu bileşiği üretebiliyor musun? Uç ürünleri yapabiliyor musun? Enerji, bor, borax, bunlar geleceğin zenginliğidir. Niçin ihmal ediliyor? Evlatlarımızı, torunlarımızı, torunlarımızın çocuklarını sevmiyor muyuz? Tabiatın bize verdiği zenginliklerimizi niçin kullanmıyoruz? Bunları sabit pazarlar haline niçin getiremiyoruz? Türkiye’nin sahibi bulunduğu bor madenleri, tenör-rezerv büyüklüğü, işletme kolaylıkları ile gerek kalite ve çeşitlilik, gerekse üretim maliyetlerindeki rekabet üstünlükleri açısından rakipleri karşısında benzersiz avantajlara sahiptir (1). Gerçek ne yazık ki bu beklentilerin çok uzağındadır. Türkiye’nin dünya bor pazarında kaçınılmaz lider olması gerekir.

Türkiye’nin bor üretim ve pazarlamasının tamamı devlet kuruluşu olan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından kamu adına yürütülmektedir. Eti Maden İşletmeleri, Amerikan Borax firması (US Borax)’ın ardından %30’luk dünya pazar payı ile ikinci sıradadır. Borax ise %60’lık pazar payı ile birinci sıradadır. Türkiye dünya bor pazar payını neden arttıramıyor? Türkiye kontrol edilebilir bir pazarlama ağını kuramamıştır. US Borax’ın liderliğini kabul etmiş gözükmesi ve pazarlama politikalarını lider güdümlü sürdürmesi, tüm rekabet üstünlüklerini kaybettirmektedir. Eti Maden İşletmelerinin istikrarlı bir bor politikasının olmayışı, yatırım-üretim ve pazarlama politikalarında özel bir yapıda olmaması nedeniyle alıcı tarafından güvenilir bir tedarikçi sıfatını taşımaktan uzaktır.

Hükümet politikalarından olumsuz etkileşimler, yatırımların rekabete uygun olmayışı, yatırımların politik istikrara göre yapılması, yatırım çeşitlemesinde bölgesel baskılar, yatırımların gecikmesi, ihale adımlarında bürokratik engeller, ihale kanunundan kaynaklanan sorunlar, bürokratik prosedürlerin zaman alıcı olması, tesis-mühendislik hizmetlerindeki yetersizlikler, yatırım fikirleri geliştirecek ekip yetersizliği, yatırım maliyet ve kontrolünde yetersizlikler, ihale şartları hazırlanmasında yetersizlikler, yönetimden kaynaklanan sorunlardır. Karar vericilerdeki bürokratik çekincelerin varlığı, denetim baskısı, bilgi ve teknik eksikliği, özelleştirme yapıyoruz yaptık belirsizliği sorunları, pazarlama yönünden yetersizlikler, hiyerarşik seyirde yavaşlık, rekabet koşullarına uygun fiyet esnekliği sağlayamama, son karar vericiye inisiyatif verilmeyişi, yönetim ve yöneticiye duyulan güvensizlikler, komplolara karşı yetersiz analizler, fiyat belirlemede ilkellik, yurtdışı pazarlama şirketlerinin yetersizliği, yeni müşteri kazanma zayıf, yıllık performans ölçümü yapılmıyor, ürün kimyasında değişiklikler iyi takip edilmiyor, kullanıcının yönlendirilmesi yetersiz. Bunlar pazarlama yönünden yetersizliklerdir.

Üretim yönünden yetersizlikler: Yeni ürün araştırmaları yok, yerli araştırıcının ürün geliştirmesinde inanç yok, uzman araştırmacı yetişmiyor, üniversiteler yetersiz, laboratuvarlar yetersiz, araştırmayı teşvik yetersiz, araştırma raporlarının araştırma ruhundan uzak hazırlanması, teknolojik eğilimler takip edilemiyor, araştırma kaynakları yetersiz, araştırmacılar yetersiz, üretici ve pazarlama kuruluşlarından destek yetersiz, cevher üretiminden kaynaklanan sorunlar, sabotaj, karar vericilerin bilgi ve tecrübe eksikliği, ambalajlamada denetim eksikliği, hatalı yüklemeler, yatırım izni alımında adımlar çok zaman alıcı.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, Toryumda dünya ikincisi, borda dünya birincisi olan Türkiye tabiatın ona verdiği bu zenginliği enerji ve teknoloji alanında kullanamıyor. Buna “varlık içinde yokluk” denir. Türkiye’ye yakışmıyor. Tekniğe ilgi ne halk içinde, ne orta sınıfta, ne varlıklı sınıfta yok denecek kadar az. Üniversitelerimizde Fizik, Kimya, Biyoloji bölümleri kapanıyor, kendimize gelelim.

Haberler hep kötü değil, iyi haberler de var: Büyükmıhçı Grubuna bağlı olarak Kayseri’de kurulan Bor Teknik A.Ş.’nin Genel Müdürü Murat Sert, yaptığı açıklamada, 3 yıl önce İTÜ ile bor madeniyle ilgili yaptıkları ar-ge çalışmaları sonucunda, bor türevlerinin üretimine başladıklarını söyledi. Savunma sanayine yönelik olarak başlattıkları çalışmaların başarı ile sonuçlandığını ifade eden Sert, şöyle konuştu: “Çalışmalarımız Türk Silahlı Kuvvetlerinin her kademesinden büyük destek aldık. Dünyada sadece Amerika’da iki firma tarafından üretilen ve zırh kaplamasında bir devrim kabul edilen, hafif olması nedeniyle tercih edilen bor karbürü kendi tesislerimizde, kendi makinalarımızla üretmeyi başardık. Yapılan testlerde ürünlerimizin son derece üstün vasıflarda olduğu ortaya çıktı. Ürünlerimiz askeri yetkililer tarafından incelendi ve olumlu rapor verildi”.

Doç. Dr. Çetin ERTEK (5 Mayıs 2012)
__________________________________________________
(1)  Türkiye’nin bor madenlerinden beklenilen derecede yararlanamamasının nedenleri üzerine yapılan Sebep-Sonuç Analizi, Üncü Ü.R. & Yerlikayalar Cevdet, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder